Vikipedi, özgür ansiklopedi
Stephen Edwin King (d. 21 Eylül 1947, Portland, Maine). ABD'li hikâye ve roman yazarı.
Genellikle gerilim ve korku türünde eserler vermiştir. Kitaplarının çoğu Türkçe'ye de çevrilmiştir. İlk romanı Göz (Carrie) 1974 yılında yayınlanmıştır. Özellikle 1982 yılında başlayıp, 2005 yılında sona erdirmiş olduğu Kara Kule (The Dark Tower) serisi ile ünlüdür. Pek çok kitabı seneryolaştırılıp beyaz perdeye aktarılmıştır.
İlk profesyonel kısa öykü satışını "The Glass Floor" adlı öyküsüyle Starling Mystery Stories'e yapmıştır(1967). Kendisini tekrar ettiği gerekçesiyle 2002 yılında yazarlığı bıraktığını açıklamıştır. [1]. Ancak bu kitaptan sonra bir çok yeni eser verdi. King’in en son romanı 2009 Kasımında yayımlanan Under the Dome (Kubbenin Altında) olup, New York Times En Çok Satanlar listesinde uzun süre 1 numarada kaldı. 2010’un Ocak ayında, King yazılmış halde olan ve basılmayı bekleyen iki kitabı daha bulunduğunu açıkladı
Yazarı : Stephen KING
Sayfa Sayısı : 399
Türü : Roman
Basım Tarihi : 1999 - Ocak
Yıllar önce çocukluk kâbuslarına giren ‘O’ tüm kötülükleriyle geri dönmüştü. ‘O’ nu yok etmeleri için korkularını yenmeleri ve birlikte hareket etmeleri gerekiyordu.
Ama bu hiç de kolay değildi, çünkü ‘O‘ şeytanın kendisiydi.
Kitabın Girişinden
Bildiğim kadarıyla o dehşet, gazete parçasından yapılmış bir kayıkla başladı. Yirmi sekiz yıl sürecekti bu korku. Aslında belki de hiçbir zaman tam anlamıyla sona ermeyecekti. Sözünü ettiğim kağıt kayık kaldırımın kenarından akan yağmur suyunda yüzüyordu.
Yalpalıyor, yan yatıyor, tekrar düzeliyor, cesaretle girdaplara dalıyordu. Witcham Sokağı’yla Jackson Sokağı’nın kesiştiği dört yol ağzındaki trafik lambasına doğru iniyordu. 1957 yılında, karanlık bir sonbahar günüydü. Trafik lambasının dört tarafındaki üçer dikey ışık sönüktü. Yağmur bir haftadan beri yağıyordu. İki gün önce fırtına da başlamıştı. Bu yüzden Derry kentinin önemli bir bölümünde elektrikler kesilmiş, bu mahallelere henüz cereyan verilmemişti…
Kitabın içinden
“Gözleri gümüş gibi parlıyordu… Dişleri de sirkteki aslanınkiler gibiydi. Yani çok kocamandı. Sonra palyaço, Adrian Melleon’un kollarını kaldırıp başına dayadı…”
“Sonra ne oldu? Chris?” Boutillier hikâyenin bu bölümünden sıkılmıştı. Zaten sekiz yaşından beri peri masalları içini sıkardı.
Unwin, “Bilmiyorum…” diye mırıldandı. “Aynı anda Steve beni yakalayarak arabaya bindirdi. Ama… Galiba palyaço adamın kolunun altını ısırdı.” Başını kaldırarak kararsızca iki adama baktı. “Öyle sanıyorum. Onun kolunun altını ısırdı. Sanki onu yemek istiyordu. Kalbini yemek…” (Sayfa 26)
Kısa Özet
Kitapta kendi tabirleriyle "şanslı yedili" denen çocukların başından geçen bir macera anlatılmakta. Derry kasabasının yüzyıllardan beri gelen bir sırrı vardır. Bir yaratık belli dönemlerde uyanıp küçük çocuklarla beslenip tekrar uyumaktadır. Her otuz senede bir bu olay tekrar eder... Ama bu şlanslı yedili diye tabir ettiğimiz ekip bir gün onu yaralamayı başarır ve büyürler. Her biri dünyanın bir çok yanına dağılır ve çok başarılı, zengin insan olurlar, biri hariç. Ancak otuzyıl sonra yaratık uyanır ve kasabada kalan arkadaşları bu şanslı yediliyi verdikleri sözü tutmak için geriye çağırır. Oysaki kimse hiç birşey hatırlamamaktadır. Yaratık herkesin hayal gücü, korkuları dahilinde gözükür... Kimi için bir playanço, kimi için bir kurt adam, kimi içinse kendi bababası... Ona bir tanımlama getirilemediği için King adını "O" yani "IT" koymuştur.